Normandiya Başkenti, Rouen

Haute Normandie eyaletinin başkenti, tarihin izlerini taşıyan Rouen'deyiz bu sefer. Bu şehir küçük ama dini, sanatı ve tarihi içinde barındıran anlamlı bir şehir. Bu nedenledir ki turistlerin ilgisini fazlasıyla çekiyor. 


Önce Rouen'e Paris'ten trenle 1.5, arabayla ise yaklaşık 1 saatte ulaşabiliyorsunuz. Hatta her gün Rouenden Paris'e işe gidip gelen çok fazla kişi var diyebilirim. Bu nedenle günde 2 den fazla tren seferlerli de mevcut. Bir yandan da plaj, deniz kıyısına da yakın olmasıyla birlikte bulunduğu yerin önemini anlıyoruz. Sen Nehrinin şehri ortasından ikiye bölmesiyle nehrin sonuna gelinilen bu güzel şehir, ticaretin de son derece geliştiği, yük gemilerinin uğrak yeridir. Nehrin bir tarafı tarihin izlerini barındıran, ünlü kadetrali ve eğlence yerleriyle doluyken, nehrin diğer tarafı ise sanayileşmiş, yeni yapıları, iş yerlerini barındırır. 


Şimdi gelelim Rouen'i önemli kılan tarihine. Rouen hala 2. Dünya savaşının izlerini taşıyan bir şehir. Binaları bombardımanlar sırasında yıkılsa da yeniden değiştirilmeden restore edilmiştir, bazı binalar ise öylece bırakılmıştır ve sokaklar, yürürken savaş kalıntılarını göreceğiniz harabelerle doludur. 9. y.y da Viking Nordikleri, Sen nehrine gemileriyle ulaştıklarında burada Rouen şehrini kuruyor ve başkent kabul ediyorlar. Böylece Normandiya bölge isminin de Viking Nordiklerinden geldiğini söyleyebiliriz. Tarih boyunca çok önemli bir ticaret şehri konumunda olan Rouen, 1419 da Fransa ve İngiltere arasında olan Yüzyıl Savaşları'nda da İngiliz'ler tarafından kuşatılmıştır ve yıllarca da yönetimleri altında kalmıştır. Hatta Rouen ile kalmayıp kuşatmalarını genişletme devam etmişlerdir. İşte bu dönemde Orleon'da yaşayan 19 yaşındaki bir kız kendine vazife sayarak halkı ve kralı tekrar savaşmaya ve mücadeleye ikna eder. Sonrasında ise fransız ordusuyla , İngiliz'lere karşı mücadeleye katılıp bir çok başarı ele etmiştir. Daha sonra, kendine düşman kişiler tarafından tuzağa düşürülüp, İngiliz'ler tarafından Rouen şehrinde kazığa bağlanıp, diri diri yakılmıştır. Fransız'lar kızın ölümünden sonra mücadeleye devam edip topraklarını geri almayı başarmışlardır. İşte o gün bugündür Fransız'ların milli kahraman ilan ettikleri bu kız Jeanne d'Ark. Rouen şehir merkezinde Jean d'ark'ın yakıldığı noktada kendi adına bir kilise inşa edilmiştir. Ayrıca, şehrin tren garından başlayarak nehrin kıyısına kadar devam eden en ünlü caddesinin adı da Jean d'Ark. 


Gelelim Rouen'de nerelere gidilir, nereler gezilir. Öncelikle 1 günün bu şehri gezmeye yetebileceğini söyleyebilirim. Tabi müzelerde geçirilen uzun vakitler hariç :) 


Rouen Notre Dame Katedrali (Cathedrale Notre Dame de Rouen ): Şehrin en ihtişamlı ve yüksek yapısı. 2. Dünya Savaşında hasar gördüğü için restore edilmiştir. Katedralin ön cephesini, ünlü ressam Claude Monet hemen sağ tarafında bulunan binanın üst katından resmetmiştir. Katedralin iki kulesinden sağ taraftaki kule, Tereyağ Kulesi ( Tour de Beurre ) olarak isimlendirilmiş neden mi? Kule, kasaba sakinlerinin 15. y.y. da Normandiya Tereyağını yiyebilmek için kulenin inşası için verdikleri para yardımlarıyla yapılmış. Diğer kule ise Tour Saint-Romain, 12. y.y. da yapılmıştır.





Place du Vieux-Marche: Batı ucunda eski ve yeni Rouen'in birleştiği tarihi bir alan burası. Aslında Rouen turuna başlangıç için en iyi nokta diyebilirim. Hemen arkasındaki alanda açık balık ve sebze, meyve pazarı bulunuyor. 


Rue de Gros-Horloge: Katedralin hemen karşısına baktığınızda göreceğiniz sokak ve ucunda göreceğiniz Gros - Horloge yani Büyük Saat, şehrin simgesi gibidir. Ufak bir köprü biçimindedir. Bu sokaktaki evlerin çoğu restore edilmemiş savaştan kalan evlerdir. 



Güzel Sanatlar Müzesi ( Musée des Beaux-Arts de Rouen): 1866 yılında yapılan müzede, bir çok ünlü sanatçının eserleri sergilenmekte. 

Histoire Jeanne d'Arc: Katedralin hemen sağ tarafındaki dar sokakta bulunuyor ve gerçekten şimdiye kadar beni en çok etkileyen müze oldu. 1 saat 15 dakika süren Jeanne d'Arc'ın hayatını anlatan bir film gösterimi var müzede. Yalnız film, tarihi müze duvarlarına yansıtılarak izlettiriliyor ve kısa bölümler şeklinde binanın farklı bölümlerinde izliyorsunuz. İlk bölüm bitince kapı numaralarını takip edip diğer bölüme geçiyorsunuz ve en son bölüm yapının en üst katında Jeanne d'Arc'ın yakılırken attığı çığlıklarla son buluyor ve sonra binanın kule kısmında fotoğraf sergisini gezme ve şehri tepeden kuş bakışı izleme şansınız oluyor. Çok etkileyici bir filmdi. Eğer yolunuz düşerse muhakkak ziyaret edin derim. 


Palais de Justice: Şehrin ihtişamlı yapılarından bir tanesi. 

Jeanne d'Arc Kilisesi ( Église Jeanne-d'Arc): Jean d'Arc'ın yakıldığı yere, kendi adına inşa edilen kilise. 


Musée Floubert et Histoire de la Médecine: Burası, ünlü yazar "Gustave Floubert" in doğup büyüdüğü yer. Daha sonra tıbbi malzemelerin sergilendiği bir müzeye dönüştürülmüş. 

Seramik Müzesi ( Musée de la Céramique): Rouen şehri 16. y.y. da seramik üretiminde önemli bir yerdeymiş ve müzede şehre ve Fransaya ait birçok seramik bulunmakta. 


Bu arada Rouen, yürüyerek rahatlıkla keşfe çıkabileceğiniz bir şehir. Tren garının tam karşısındaki Jean d'Arc caddesinden yürümeye başladığınızda tüm yapıları göreceksinizdir zaten. 

Bu madam size bol maceralı seyahatler diler :) 

Yorumlar

Popüler Yayınlar