Venedik ( Venezia ) Notları

İtalya turumuza Venedik ile devam ediyoruz. 118 tane ada'nın birbirine ufak köprülerle bağlandığı dillere destan, romantik Venedik. 


Aslına bakarsanız itiraf edeyim; şimdiye kadar hiç de öyle çok merak ettiğim bir yer değildi. İnsanlar ne kadar çok bir şehri, bir filmi (herhangi bir şey ) överlerse o derece merak etmiyorum :) fakat, tren istasyonundan dışarı çıkar çıkmaz ilk karşılaştığım manzara ile beni şaşırtan bu güzel şehri biraz da benim çektiğim fotoğraflarla ve yorumlarla dinleyin isterim. 


İstasyon'dan çıkıp kalacağımız otele gideceğiz. Hava sıcak demek yetersiz kalır...ben tabi farkında değilim hala yürüyerek gideriz diye düşünüyorum :) Üstte de gördüğünüz üzere istasyon çıkışı ilk karşılaştığınız kare taksi ve otobüs sırası ama su üstünde :) Öyle ben yürürüm diye kafanız dik giderseniz kocaman bir labirentte kendinizi ya çıkmaz sokakta ya da bir kanal kenarında sona gelmiş gibi hissedebiliyorsunuz. Neyse efendim bilet alırken 1 günlük, tek seferlik ve haftalık gibi seçenekleriniz var. Tabii hemen bir şehir haritası almayı unutmuyoruz. 2 gün boyunca kalacağımız San Marco meydanı durağına varıyoruz. Daha sonra da söyleyeceğim üzere Venedik sokaklarının gerçekten labirentten farksız sokaklarına giriş yapıyoruz. Bu yüzdendir ki şehir haritası alınız tavsiyemi yinelemek isterim. Tabii her yer turist kaynıyor temmuz ayının ortası. Daracık, sadece tek kişinin geçebileceği bir sokaktan geçip, bir anda kocaman bir meydana çıkıyoruz her seferinde. Ben sürpriz şehir dedim buraya...


Ben her seferinde söylediğim şeyi tekrar edeceğim; eğer bir şehri tanımak istiyorsanız turist gibi değil, gerçekten yaşayarak ve hissederek gezin daha doğrusu yürüyün. Bol bol yürüyün çünkü ancak yürüyerek tanıyorsunuz. Tabii dediğim gibi sokaklar labirent. Tam umudunuzu kaybedip " sanırım kaybolduk bu yol çıkmaz sokak, ıssız diyorsunuz, hop karşınızda şirin, çok eski bir köprü. Bir yandan hani şu hep ressamların tablolarına, turistlerin dört gözle binmeyi arzu ettiği, fotoğraf karelerinin kaçınılmaz karesi gondolları görüyorsunuz içinde kocaman şapkasıyla öz çekim ( moda adı: Selefi'e ) yapan aşıklar, diğer yandan özel yatıyla evinden çıkıp işe giden Venedik sakinlerini görüyorsunuz. :) Bu arada gerçekten romantik bir şehir ( tabii bana göre ) ama hani şu meşhur romantik özel goldollar var ya heh iste onlar bana romantik değil de dışı kapkara, içi kıpkırmızı, içinde fotr şapkalı kürek çeken amcayla beraber korku filmlerinden fırlamış bir kare gibi geldi:) neyse burayı geçiyoruz ve sonra o köprüden geçip başka bir adacığa devam ediyorsunuz. 



Venedik rüyalar şehrinin bir de gerçekliği var ki, gerçekten oldukça pahalı bir şehir. Zaten ilk sizi karşılayan ulaşım oluyor. Daha sonra mağazalardan, restaurantlara kadar. Bunu da belirtmiş olayım bilesiniz. Yine Fransa'da olduğu gibi burada da binaların orijinalliği hala bozulmamış. Restorasyon edilirken özenle yenileniyor. Genelde her binanın altında ufak ama şaşırtıcı güzellikte dükkanlar görüyoruz. Bu arada Venedik'te vapurettolarla gidebileceğiniz Murano ve Burano Adaları da görmeye değer yerler. Benim en çok hoşuma giden Murano cam sanatı. Camdan yapılan birbirinden güzel şeyler var. 1921 yılında, Venedik'te cam ocaklarından çıkan duman ve yangın çıkma riskinden dolayı tüm Venedikteki cam ustalarını Murano Ada'sına gönderilmiş. Şehirde cam dükkanlarını gezerken kendini kaybediyor insan. 


Şehirde bir de Akademiya ( Akademia) denilen büyük bir bölüm var. Burası şehrin öğrenci kesiminin takıldığı yer. Eski Akademia tahta köprüsünden, sanat galerisine, renkli cafe ve pizza restaurantlarına kadar ilginizi çekebilecek bir yer. Alışveriş için de gayet uygun şehrin geneline göre. 


Şimdi bir de bot ile geçebileceğiniz 10 dk mesafedeki San Pietro Ada'sına gidelim. Açıkcası bu ada diğerlerine göre azıcık farklı. Çok sakin. Turist yok denecek kadar az. Sokaklarda bir binanın camından diğerinin camına geçirilmiş çamaşır ipleri...Her binada ayrı bir heykel, hikaye ve tarih saklı. Bu Ada'nın kanal kenarları daha çok botların tamiratlarının yapıldığı yerler. Sokakları yaşanmışlık kokuyor...




Aslında Venedik'i anlatırken otel tavsiyesi vs..gibi klasik turist rehberi gibi değil de, daha çok insana ne hissettirdiğini anlatmak istedim. Umarım yapacağınız seyahate ufak da olsa bir katkısı olur.

Seyahatiniz bol olsun :) 

Yorumlar

Popüler Yayınlar