Fransa'nın Küçük Paris'i Bordeaux

Bu kez Fransa'nin guneybatisindan bonjour diyorum sizlere. Biz, Bordeaux'ya 1 saat uzakliktaki Arcachon'a arabayla 7 saatte vardik ( bir sonraki yazimda sizlere bahsedecegim cennet gibi bir yer ) ve Arcachon'dan Bordeaux'a ise otobusle 50 dakikada vardik. Tabii tren ile de gelebiliyorsunuz.

Bordeaux, Paris'e trenle yaklasik 3-4 saat uzakliktaki mukemmel saraplar tadabileceginiz cok sik bir sehir ki biliyorsunuz Bordeaux dunyada saraplari ile ismini duyurdu bizlere. Eger biraz erken davranirsaniz oldukca uygun fiyatlara bilet bulunabiliyor buraya.


Saint - Michel 


Neden mi sik bir sehir dedim? Sebebi, bosuna kucuk Paris dememisler, bi kere insanlar her daim cok sik. Hani ufaktan paris havasi kokuyor fakat paris gibi kasinti bir sehir de degil. Benim en cok hosuma giden tarafi, sehir merkezinde araba yasak. Tabiki bu demek dedildir ki hiic araba yok. Sadece belli basli caddelerden sokaklardan gecilebiliyor araba ile. Onun disinda al bisikletini tadini cikar bu guzel sehrin. Bu arada Bordeaux cografi olarak da duz yani yokus, bayir olmayan bir sehir. O yuzden bisiklet surmek icin oldukca uygun ki zaten yaklasik 600 kilometre civarinda bisiklet yolu varmis. Hep yapilan seyi yapip Parisiens ve Bordelais ( Pariste ve Bordeaux'da yasayanlarin kendilerine soyledikleri sekilde ) farklarini siralamayacagim burada teker teker tabiki fakat nerede yasamayi tercih edersin derseniz Pariste yasayan biri olarak Bordeaux tercihimdir.



Nehir kiyisinda yapilan bu su dolu alan ayna gorunumunde. Gunun belli saatlerinde once ara ara aparatlardan gelen sular ile insanlarin serinlemesi de saglaniyor ve daha sonra ful su ile kaplanip ozellikle aksamlari ayna gorunumunu aliyor. Tabii  fotografta da gordugunuz uzere bundan en cok cocuklar faydalaniyor :)

Place de la Bourse


Garonne Nehri uzerindeki bu ruya sehir aksamlari da ayri bir guzel. Gece hayati da oldukca renkli. Universite ogrencilerinin cogunlukta oldugunu dusunursek, ne festivaller bitiyor bu sehirde ne de gezilecek, tarih kokan sokaklari, muzeleri ve sirin cafeleri. Bordeaux'da yaklasik 3 bin turk yasadigini ogrendigimde sasirmadim degil fakat cogunlukla yasadiklari yer Saint Michel civari. Fransizlarin deyimiyle sehrin en eski ve tarih kokan bolumunde yasiyorlar. Turk marketinden tutun da simit firinina kadar her seyi rahatlikla bulabiliyorsunuz. Bir gun yolunuz duserse haberiniz ola :)

Bordeaux'un en eski ve guzel pastanesi Maison Larnicol'un lezzetli pastalari ve makaronlarindan yemenizi tavsiye ederim:)

Montaign'e ve Montesquieu'ye 19 y.y. da yapilan bakmaya doyulamayan 2 cesme.


Pont de Pierre tas koprusunden sonra daha cok yeni yapilan 2. modern kopru.
Bu arada Modern Sanatlar muzesini de gormeden donmemelisiniz. Bir de gunesli ise hava, dogru jardin Public'e gidip o muhtesem parkin tadini cikarmalisiniz. Parkin icinde bir de yuzlerce bitki cesidinin bulundugu botanik bahcesi var. Her bitkinin onunde o bitkinin ismi ve ozellikleri yaziyor.


Bordeaux'da nerede kalabilirim diye dusunuyorsaniz, size kaldigimiz Ibis Hotel'i tavsiye edebilirim. Cunku sehir merkezinde, her yere yuruyerek gitme imkaniniz var. Aksam soyle bir gideyim, canli muzik dinleyip, bir seyler icelim derseniz de Sherlock Holmes muzikleri inanilmaz guzel bu da son tavsiye :)

Bu kiz sizlere bol macerali seyahatler diler :)

Yorumlar

Popüler Yayınlar