Arcachon


Bir önceki Bordeaux yazımda bahsettiğim Arcachon'dan bahsedeceğim sizlere. Arcachon oldukça popüler bir sahil kasabası hatta zamanında Alexandre Dumas gibi ünlü isimlerin de yaşadığı bir yer fakat sonraki yazılarımda göreceğiniz diğer ünlü kasabalardan farklı olarak dikkatimi çeken şey çok mütevazı olması. Evleri lüksten uzak, inanılmaz şirin ve mis gibi doğa kokan bir belde. Haftasonu semt pazarı kuruluyor ve sahildeki balık kokusuyla o eski balıkçı kasabalarının havasını tadıyorsunuz.



Hani her insanın kendine özgü karakteri, tarzı, havası vardır ya; ülkeler, şehirler, kasabalar hatta köyler de aynı. Oralarda yaşayan insanlar da yaşadıkları yerin havasına bürünüyorlar. Arcachon'nun küçük merkezine indiğinizde birçok restaurant, mağaza ve birbirinden güzel evlerle karşılaşıyorsunuz. Hatta size hem fiyatı uygun, hem mutfağı gerçekten çok iyi bir mekan önereyim hem de en çok hoşuma giden yanı da restaurantın içinden çıkan oldukça büyük, şahane bir ağacı kesmemiş olmaları. Evet içeri giriyorsunuz ve doğa kokuyor :) "Les Pins Du Moulleau" ayrıca Sangria yani meyveli şarap kokteyli tatmanızı öneririm. http://lespinsdumoulleau.com/


Bu güzel kasabanın sahiline ulaştığınızda, rüya gibi bir köy ( tabi köy demeye bin şahit ister ) çıkacak karşınıza; L'Herbe. Yemyeşil, evlerin arasından kumlarda yürüdüğünüz, pencereleri rengarenk çiçeklerle dolu sakin adı köy içi cennet. Tabi burada oteller var fakat bir diğer alternatif söyleyeyim size. Arcachon halkı evlerinin bir bölümünü turistlere kiralıyor. Bahçeli, yüzme havuzlu, güler yüzlü Arcachon halkının evleri oldukça uygun ücretlere kiralanabiliyor aklınızda bulunmasında fayda var. Ayrıca buraya günübirlik de gelinebilir. Bordeaux'dan her gün saat başı otobüs ve tren kalkıyor. Otobüs de tren garından kalkıyor bu arada. Kişi başı 6 euro verip 50 dakikada Bordeaux'ya varıyorsunuz. Tabi Paris'ten de tren var. Yaklaşık 3 saat sürüyor. 15-20 euro'ya bilet bulursunuz erken davranırsanız. Paris'ten arabayla ise 7 saate yakın sürüyor ( cuma günleri iş çıkış saatinde gitmeye kalkarsanız trafikten 2 saatte sırf Paris sınırından ancak çıkmış olursunuz ). 






Dune Du Pilat ( Dune Du Pyla ) 

Evet gelelim ünlü, ilginç büyük kum tepesi Dune Du Pilat'a ( Dune du Pyla da deniyor ). Arcachon'dan kalkan otobüslerle ya da arabanızla merkezden 25 dk'da varıyorsunuz bu çöl görünümlü orman ve okyanusla iç içe olan kum dağına. 




Yaklaşık 2.9 km yüksekliğinde ( tabi devamlı değişiyor ) ve giriş için herhangi bir ücret ödemiyorsunuz. Başta ormanlık bir alandan yürümeye başlıyorsunuz. Sağda ve solda hediyelik eşya dükkanları sıralı. Ayakkabılarınızı burada çıkartıp çıplak ayakla yürümeye başlıyorsunuz ( artık gelenek gibi olmuş ) çünkü yerlerde kumları görmeye başlıyorsunuz yavaş yavaş. Sonra karşınızda büyük bir kum yığını. Dağ desen değil, plaj desen değil, çöl gibi ama değil :) 



Tepeye kadar tırmanıyorsunuz. Hemen yan tarafta merdiven de yapmışlar ama siz kullanmayın. Spor iyidir iyi :) tepeye vardığımızda o büyük yemyeşil ormanı arkanıza alıp, okyanusu karşınıza alıyorsunuz. Solda da sıradağlar gibi uzanan kum tepesinin devamını görüyorsunuz. Güneşlenen mi dersiniz, çocuklarıyla, kova ve kürekleriyle kumda oynamaya gelen anne babalar mı dersiniz....hatta fotoğraf çekimine gelen profesyonel fotoğrafçı ve model bile gördük :)

Dune du Pilat tepesi, yıllarca okyanustan gelen kuvvetli rüzgarların, kumları ormanlık alana savurmasıyla oluşmuş bir doğal oluşum. Her yıl, çok sayıda ziyaretçisiyle oldukça ilgi odağı bir yer. Gezi listenizde olması gerekir diye düşünüyorum. 

Bol seyahatli günler :) 



















Yorumlar

Popüler Yayınlar